Mide 1

Pankreas kanseri denilince anlaşılan; duktal adenokarsinomlar olup, tüm pankreas tümörlerinin %90’nından fazlasını oluşturmaktadırlar. Duktal orijinli olmayan tümörler ise daha az sıklıkla görülmektedirler(%10).

Non epitelyal tümörler ise çok daha nadir olarak görülülürler. Klinikte pankreas kanserinden bahsederken genellikle duktal adenokarsinomlar dan bahsedilmekte olup; tüm kanserden ölüm sebebleri arasında erkeklerde dördüncü sırada, kadınlarda ise beşinci sırada yer alırlar . Çok agresif seyirlidirler.

Pankreas kanserli hastaların ilk tanı aldıktan sonraki 1 yıllık yaşam oranı %20’lerin altında olup 5 yıllık yaşam oranları sadece %3’ler seviyesindedir.

Olguların ancak %10-15’inde tümör opere edilebilecek sınırlarda olup, bu vakalarında 5 yıllık sağ kalım oranı %10 civarındadır. Bu yüzden tümörlerin küçük boyutlarda iken saptanmasının ve yayılımlarının değerlendirilmesinin yaşam sürelerinde belirgin bir artışa neden olacağı düşünülmektedir.

 

RiSK FAKTÖRLERi

Her ne kadar pankreas kanserinde etiyoloji kesin olarak bilinmemekteyse de bazı risk faktörleri belirlenmiştir. Bunlar:

Yaş: 50 yaşından sonra risk artmaktadır.

Cinsiyet: Erkeklerde pankreas kanseri riski daha fazladır.

Sigara içimi: Pankreas kanseri olgularının %30’unun sigara içimi ile ilişkili
olduğu düşünülmektedir.

Diyet: Diyet ve eksersiz hakkında fikir yürütmek zordur ancak, meyve, sebze ve lifli besin tüketiminin riski azalttığı, et ve yağlı besinlerin ise arttırdığı düflünülmektedir. Geçmişte kahve alımının riski arttırdığı yönündeki inanış bugün için artık geçerli değildir.

Kimyasal karsinojenler: Benzin, metalurjik kokular ve böcek ilaçlarının
pankreas kanseri riskini arttırdığına dair kanıtlar mevcuttur.

Aile anamnezi: %5-10 arasında genetik yapı ve kanser gelişimi arasında ilişki
bulunmaktadır. Kronik pankreatitin ailesel formu olan kişilerde pankreas kanseri gelişme riski hayatları boyunca %40 ila 75 arasındadır.

Diabet: Bu hastalarda pankreas riski daha fazladır.

 

PANKREAS KANSERİNDE TANI YÖNTEMLERİ

 

1-FİZİKSEL SEMPTOMLAR

İştahsızlık

Kilo kaybı

Dispepsi

Bulantı

Sarılık

Ağrı- üst abdominal ve lomber bel ağrısı

Ani ortaya çıkan diyabet

Steatore

İdiyopatik pankreatit

Pankreas kanserine bağlı sarılığı olan hastaların bazen uzun süre sarılığının mekanik olduğu anlaşılmadan, hepatit diye izlenmesi mümkündür. Şiddetli ağrısı olan olan hastaların bir bölümü ortopedi, nöroşirurji veya psikiyatri kliniklerinde takip edilebilmektedir. Pankreas kanserli hastaların yaklaşık %10-12′si son iki yıl içinde kolesistektomi ameliyatı geçirmişlerdir.

Bu hastaların %25′inde radyolojik olarak hiatus hernisi veya kolonun divertiküler hastalığı bulunması tanının gecikmesine neden olabilecek bir diğer faktörlerdir.

 

2-RADYOLOJİK TANI YÖNTEMLERİ

Pankreas duktal adenokarsinomlarında görüntüleme yöntemleri tümör dokusunun varlığının, yayılım derecesinin ve özellikle rezektabilitenin belirlenmesinde çok önemli yer tutar. Ultrasonografi (US), bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG) endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi (ERKP), anjiografi ve endoskopik ultrasonografi pankreas görüntülemede kullanılan radyolojik modalitelerdir. BT pankreas adenokarsinomlarının tanısında ve evrelendirilmesinde yüksek doğruluk oranlarına sahip olan ve en sık kullanılan modalitedir. Prognoz ve rezektabilite değerlendirilmesinde önemli rol oynayan çevre dokulara yayılım, vasküler invazyon ve metastazların görüntülenmesinde de BT önemli rol oynar. BT’nin pankreas adenokarsinomlarının nonrezektabl olanlarını saptamada %100’lere varan doğruluk oranlarına sahip olduğu bilinmektedir.

Konvansiyonel MR da çeşitli artefaktlar nedeni ile tümör dokusunun saptanması her zaman kolay olmamaktadır.

 

ULTRASONOGRAFİ

Tıkayıcı sarılık ile gelen hastalarda ultrasonografi ilk sırada kullanılan inceleme yöntemidir. Ultrasonografi noninvaziv, ucuz ve kolay ulaşılabilir bir inceleme yöntemidir. Aynı zamanda safra kanallarının da kolayca değerlendirilebilmesi önemli bir avantajıdır. Ancak deneyimli bir radyoloğa bağımlı olması, her zaman optimal şartlarda gerçekleitirilememesi tekniğin başlıca dezavantajlarıdır. Özellikle yoğun mide ve kolon gazı varlığında tümörü belirlemek oldukça güçtür.

 

ERKP

Benign yada malign pankreatikobiliyer hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Safra yollarının ve pankreatik kanalın optimal görüntülenmesini sağladığı gibi üst gastrointestinal traktusun direkt incelenmesine olanak verir. Endoskopi ile ampüller yada duodenal tümörün görülmesi ve biopsi alınması mümkündür.

 

ENDOSKOPİK ULTRASONOGRAFİ

Endoskopik ultrasonografi ile pankreas kanserlerinin tanı ve evrelendirilmesinde yüksek sensitivite oranları mevcut olmakla birlikte, diğer organ metastazlarının görüntülenememesi tetkikin dezavantajlarıdır.

 

ANJİOGRAFİ

Tümörün özellikle SMA, SMV, portal ven gibi vasküler yapılarla olan ilişkisinin ortaya konmasını sağlar. Ayrıca operasyon öncesi vasküler varyasyonların gösterilmesinde önemli yer tutar. Pankreatik duktal karsinomlar arteriyel yada venöz obstruksiyona bağlı hipovasküler tümörlerdir.

 

BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ

BT pankreas görüntülemede en önemli tanısal yöntemdir. Kısa inceleme süresi solunum artefaktlarının önlenmesi, görüntülerin istenilen biçimde rekonstrükte edilebilmesi spiral BT’yi özellikle pankreas kanserlerinin saptanması ve evrelendirilmesinde öncelikle başvurulan radyolojik yöntem haline getirmiştir. Ayrıca yapılan kontrastlı incelemeler ile tümör dokusunun büyüklüğünün daha detaylı bir şekilde görülmesi peripankreatik yayılımın ve vasküler invazyonların gösterilebilmesi preopetatif değerlendirmede önemli yer tutmaktadır.

MANYETİK RESONANS (MR)

Son yıllarda yeni ve hızlı sekansların kullanıma girmesi MR ı pankreas görüntülemede önemli bir tanısal araç konumuna getirmiştir. Yeni geliştirilen MR sekansları ile artefaktsız ve yüksek rezolüsyonlu görüntüler elde etmek mümkün olmuştur. Pankreasın optimal şartlarda görüntülenmesi solunum ve kimyasal şift artefaktlarının ve barsak hareketlerinden kaynaklanan peristaltik artefektların önlemesine bağlıdır. Bu yüzden konvansiyonel MR görüntülemenin pankreas duktal adenokarsinomlarını saptamadaki yeri sınırlıdır.

 

3-TÜMÖR MARKERLERI

Ca 19-9

 

4-BİYOPSİ

Küçük ve tedavi şansı olduğu düşünülen hastalarda yapılmamalıdır.

 

 

UYARI

Pankreas kanserlerinin sıklığında son yıllarda belirgin bir artış saptanmaktadır. Amerika ‘da erkek ölümleri içerisinde 4. sırada yer almakta olup; ölümle sonuçlanan gastrointestinal kanserler arasında kolorektal karsinomların ardından ikinci sırada yer alır . Hastalarda cerrahi rezeksiyon sonrası ortalama yaşam 10-20 ay olarak değerlendirilmektedir. Bu yüzden pankreas kanserinde erken tanı çok önemlidir. Periyodik kontroller ve Spiral BT incelemeler hayati öneme haizdir. Bütün bu bilinenlere  ve tıpta ilerlemelere rağmen pankreas kanserlerinin erken tanısı ve tedavisinde önemli bir yol alındığı söylenemez.

İlişkili Sayfalar